8 Eylül 2008 Pazartesi

Kim ki-duk Güncesi





Güney Koreli sinema efsanesi
...



diyor ki '' İçinde yaşadığımız dünyanın bir ilüzyon mu yoksa , gerçek mi olduğunu söylemek gerçekten güç.'' 3-Iron

diyor ki ''Size bir kötü adam izletiyorum,yaptığı kötülüğü asla bırakmayacak ama siz acıyacaksınız ona. Onun yüzünden içiniz acıyacak hatta.'' Bad Guy

diyor ki '' Size bir aşk üçgeni izleteceğim,tutku ve cinsel arzu da karışacak içine ama siz asil duygularla gözyaşı dökeceksiniz bir üçgen için.'' The Bow

diyor ki '' Geriye dönemeyeceğiniz hatalar yaptığınızda, hatalar sizi bir trajediye sürüklerse artık o hataları anı belleğinizde canlı tutarak yapayalnız bir hayat yaşayacaksınız.'' Samarian Girl

ve diyor ki ''Zaman sizi yaşlandırmak yerine gençleştirirse ve buna siz sebep olsanız. Tek bir operasyonla kendinizin anti-aging'i olsanız yani.Sonrası ne mi? Geçmişinizden kimse tanımayacak artık sizi,o bile... Ve siz yaşlı yüzünüzü ve mutlu kalbinizi geri isteyeceksiniz..'' Time


The isle

Aşk neleri kapsar,affedici midir? Yüksek dozda şehvet içermesi mi gerekir?
Ya da belki bu film sadece ''Hangi akla hizmet aşık olduğumuzu sanırız ki? '' demektir.
Afallatan bir dili vardır,yalın olmasına rağmen. Gerilim içerir. Bu filme aşk filmi diyenin belki de kahvaltıda peynir ekmek yememesi gerekir. Kısacası bir adam ve bir kadın üzerinden mistik bir mekanda ilişki kuramının çözümlenmesi... Sonu ise benim için fazlasıyla muallakta.Bir kaçağın kaçamadığı bir kaçıklık sarkacı.

Hani belki de kargacık burgacık diyebileceğimiz baklava içleri gibi ama alabildiğine şerbet tadı da bırakmıyor değil. İzlerken rahatsız olmanıza rağmen geri duramıyorsunuz.
Kim ki-duk'un bu güzideyi 2000 yılında çekmiş olduğunu da hesaba katarsak milenyum karmaşası içerisinde bir yer açma adımı olarak da nitelendirebiliriz belki.

Lütfen mutlu mesut , sevgilinizin kollarında , yahut yalnız takılanlardansanız (benim gibi)
bi elinizde çayınız öbüründe pop corn'nunuz yerdeki minderin üstüne kedi gibi kurulup izleyin bu adamı,dünyanızı sarsmasına izin vermeyin ama onu sevin!

0 yorum: