19 Ocak 2009 Pazartesi

Burn After Reading




İlk yazılardaki samimiyetsiz üslubumdan biraz sapmam gerektiğini düşünerek yorumuma geçiyorum. Ufak bir üslup değişikliği sezilebilir.
Brad Pitt, George Clooney, John Malkovich, Coen kardeşler'in Burn After Reading'inde bir arada. Kadroyu görünce insan izleme dürtüsüne engel olamıyor haliyle ama Coen soy ismi No Country For Old Men deneyimimden dolayı bu dürtümü frenlemedi değil. Sonuç olarak kadro etkeni daha baskın geldi ki buraya film hakkındaki yorumumu yazıyorum.
Efendim, bir kaç alakasız kadın ve adamın "hoşlanma" ve "sevme" duyguları aracılığıyla birbirleriyle alakalı hale gelmelerine tanıklık ediyoruz. Her şey filmdeki tek geçmişi önemli şahsiyet olan Ousborne Cox'un CIA analistliği işine son verilmesi, kendi deyimiyleyse "istifa etme"si ile başlar. Bundan sonrasında birbirinden bağımsız gibi gözüken zincirleme olaylar mekanizması devreye girer. Sorunlu karı-koca ilişkileri, hoşlanırken "tam da adamını bulma" durumları, tesadüfen bulunan bir cd, Chad Feldheimer'ın umursamazlığının verdiği cesaretiyle kalkıştığı "burnundan büyük işler". Bir mesaj kaygısı güdülmeyen, rahat bir dille, içinde bolca özellikle Osborne'un kullandığı "fuck" ve Chad'in kullandığı "shit" kelimeleriyle, insanda bir iki sahne dışında hiç bir heyecan duygusu yaratmayan, genelde komik ve yarı romantik sahneler eşliğinde bizi Coen tarzı bir sona götüren izlenilesi ama çok da merak edilmemesi gereken bir film olmuş. (Seslendirerek okuyorsanız bu cümleyi iki nefesle tekrar okuyunuz) Filmin tek çekici yanı ise olayların birbirine bağlanma aşamasında insan da "yappoz parçalarını birleştirirken" duyulan meraka benzer bir merak uyandırması ve kahramanlarımızın tepkilerini "kaliteli oyunculuk" marifetleriyle gözlemleme isteği yaratması"...(Tek değil iki çekici yanı varmış bu arada)
Kasmadan izlenebilir olmasına rağmen vasat bir senaryosu olmadığını da söylemek gerekir ki böyle diyerek zaten söylemiş oldum. Filmden sonra hafiften sinirlenmedim de değil. Coen kardeşler bu aralar beni biraz sinirlendirdi. Neyse saygılar...

1 yorum:

cinar dedi ki...

birkaç yerinde acaip gülmüştüm ben.